YAYIN İLKELERİ
- Gazetemiz; hiçbir tutucu ya da ilerici görünen sekter, ideolojik, siyasi saplantıyı kabul etmez…
- Temel ilkesi; daha güzel bir dünya için evrensel “özgürlük, eşitlik, karndeşlik”tir.
- Evrensel; insansal doğrular çizgisinde hareket eder.
- Her türlü olumlu, güzel insansal değerlere saygılıdır.
- İnsanı yücelten erdemli davranışları, güzellikleri savunur; yüceltir.
- Çirkinliğe karşı güzelliği; kötülüğe karşı iyiliği, zalime karşı da mazlumu savunur.
- İnsan onuruna, doğasına, mutluluğuna karşı hiçbir şeyi kabul etmez.
- “Sanat sanat içindir”görüşünün uzağında durur. Sanat insan için, toplum için olmalıdır. Ne ki; sanat her şeyden önce sanat olmalıdır.
- Sanatta sonsuz olasılıklar olduğuna inanır.
- Mutlu gelecek için pozitif bilim öncülüğünde insan aklını yol gösterici sayar.
- Arasta’nın Sesi yeni kalemlere, genç yeteneklere kapısını açık tutar.
- Yer; fiziksel gerçeklik olduğu kadar orada yaşamış, yaşayan, oraya emek vermiş, emek veren insanların olumlu olumsuz yaşantılarıyla ilişkilerinin, acılarının, mutluluklarının, duygularının, düşüncelerinin somutlaştığı toplumsal alandır.
Bu “yer”deki duvar gazetesinin, bu yerlerin,
bu çocukların, bu insanların sesi olması,
geçmişle günceli, şimdiyle geleceği,
mahalleyle kenti, kentle evreni, yerliyle
evrenseli buluşturması temel amacıdır.
BİLDİRGE YERİNE
Bu bir ilk coşku… ilk yazı coşkusu… ağdalı yazma heveslilerin pek sevdiği Latince-Osmanlıca sözcüklerle söylersek “manifesto heyecanı” değil, “bildirge coşkusu”. İlk yazı deneyimi bir bakıma… İlk kez yapılan her eylemde olduğu gibi coşku verici. Üstelik, yazılan yazı deneysel bir yayın organı için olunca coşku düzeyi daha da yüksek.
Bilenler için bu deneysellik olgusu logoda vurgulanıyor: “Özgürlük-eşitlik-kardeşlik için sürekli yayın”.
Türünün son, belki de deneysel ilk örneği denilebilir pekâla.
Özgün bir yayın organı olarak karşınıza çıktığımız Arasta’nın Sesi’nin Türkiye’de örneğini pek görmedik; dünyada var mı bilemeyiz. Kuşkusuz, bizim görmemiş olmamız, yokluğuna kanıt olamaz. Arasta’nın Sesi bize göre çağdaş yapılanmasıyla türünün ilk örneği sayılacak nitelikte bir duvar gazetesi.
Doğal yaşam kaplumbağa adımlarıyla devinirken “hız” hattı üzerine kurgulanan siber dünyaların hızına ayak uydurmak için bir deneysel çalışma.
Eğer, siber teknoloji koskoca dünyalar kurulmasına olanak veriyorsa, bize de tür olarak tasarladığımız bir “duvar gazetesi” nin yazılarını viral nitelikte yayma olanağını neden vermesin, diyerek çıktık yola.
Gazetemiz herhangi bir gazete gibi çıkacak okurun karşısına. Günlük konvansiyonel gazetelerden farklı olarak ya da her an yeni baskı yapan nitelikle yeni yazılar, fotoğraflar yayımlayabilecektir. Günün her anında yayın sorumluluğumuz alanına giren konulardaki bir haber, verilerine ulaştığımız an gazetemizde yer alabilecektir. Yayımladığımız haberlerle ilgili elden geldiğince makaleler, değerlendirme yazıları da yayımlanmaya çalışılacaktır.
Arasta’nın Sesi’ninyayıncılık bağlamındaki ilgi alanı başta ekin-sanat, yanı sıra Sarıyakup Mahallesinin, halkının, Arasta sakinlerinin sorunları… Böyle yazınca ilk anda ekin-sanat yaşamla, hayatla ilgili neyi içermez ki diye bir soru gelebilir akla? Bu nedenle biz de gerektiğinde her şeyi yazacağız. En yakıcı sorunları irdeleyeceğiz. Ama slogan üslubuyla yapmayacağız bunu. Sanatsal gereklilik söz konusu olduğunda, o sınırlar içinde yapacağız ne yapacaksak…
Muhalif olacağız kuşkusuz. Kimilerinin anladığı gibi dar anlamda bir muhalefetten, muhaliflikten söz etmiyoruz. Her zaman haklının, doğrunun ama güçsüzün yanında, haksız ama güçlünün karşısında olan bir muhaliflik sözünü ettiğimiz. Toplumsal/kamusal çıkarı koruyan, kamu hukukunu savunan bir muhalif duruş!Politikacıların, sermaye sahiplerinin üç kuruş çıkar için yok saydığı, bozduğu çevreyi, kirlettiği dünyayı düzeltmeyi, yaraladığı insanı/insanlığı sağaltmayı birincil ilke edinecek bir duruş. Paranın parıltısından başka bir şey görmeyen gözlere insancıl gerçeklikleri göstermeye, nasır tutmuş yürekleri yumuşatmaya çalışacak bir duruş…
Bütün bunlar, yerel ya da taşrada yayınlanan, taşralı ezikliği taşıyan bir yayın organı görüntüsü verilmemeye özen gösterilerek yapılacak. Arasta’nın Sesi sayfalarında, sütunlarında gerekirse dünyanın her yerindeki sorunla, sorunsalla ilgilenilecek; insanlık adına çözüm önerileri üretilmeye çalışılacak. Yayıncılık persfektifi ÇSG’nin “Yerelden ulusala, ulusaldan evrensele” ilkesine göre belirlenecek.
Arasta’nın Sesi, dünyayı güzelleştirmek için kendi kapısının önünden başlayacak işe. Edebiyatta-sanatta bir “Çukurova Kanonu” oluşturmaya çalışacak. Daha doğrusu, varlığı bilinen, var olan “Çukurova Kanonu”nu soyutlayıp belirginleştirerek net biçimde tanımlanması için çalışacak.
Arasta’nın Sesi bir ÇSG yayınıdır. Tuhaf bulunabilir belki ama Arasta’nın Sesi, ÇSG’nin üçüncü yayın organıdır. Bilindiği gibi yayınlarımızın ilki, en büyüğü web sitemizdir; (www.cukurovasanatgirisimi.com). İkincisi 200’ü aşkın benzersiz etkinlik videosunu yayımladığımız youTube kanalımızdır. Arasta’nın Sesi ise farklı işlevlere sahip yapısıyla ÇSG’nin üçüncü yayın organı niteliğinde olacak.
Girişte bu yazının bir yayın bildirgesi olmadığını belirtmiştik. Elbette, Arasta’nın Sesi’nin de
Yayın İlkeleri var. Yan sütunlarda paylaştığımız “ilkelerimiz”de kırmızı çizgilerimizi, yönelimimizi siz dostlarla paylaştık.
Bunun dışında, yine de “bildirge yerine” değerlendirilmesini arzuladığımız bu yazıda öncelikle bu deneysel yayın organını, türünden biçimine, logosunun anlamından temel ilkelerine kısaca tanıtmayı ereksedik.
Birçok çalışmamızda vurguladığımız gibi;
“Arasta’nın Sesi bir kapitalist işletme değildir! Reklam yayımlanmaz! Akçalı işler yapılmaz!”
Bilindiği gibi, ÇSG zaten akçalı işlere karşı çok duyarlıdır; uzağında durur. Bütün etkinliklerine giriş ücretsizdir. Yayınladığı kitaplar, dergiler bugüne değin satılmamış, ilgili çevrelere ücretsiz dağıtılmıştır.
İşte, başta bu, birçok nedenin yanı sıra ödünsüz bir yayıncılık için Arasta’nın Sesi’nde de bir kapitalist işletme olmayan, sistem dışı yapı kurgulandı. Bu antikçağ mirası gazetenin siber dünyanın sunduğu olanaklardan yararlanılarak yapıldı/yapılacak ne yapılacaksa. Kapitalist işletme kurulmadığı için elektrik, su, telefon, internet, kira gibi ne büro ne kağıt ne mürekkep, ne şu-ne bu gideri söz konusu oldu.
Böylece, TC yasalarının belirlediği sınırlar içinde siber hukuk olanaklarından sonuna değin yararlanılacak, küçük dijital giderler de tarafımızdan karşılanacaktı. Sorun oylumlu bir maliyeti olduğunu tahmin edeceğimiz duvar gazetesini yaptırıp Yazarlarevi duvarına astırmaktı. Bu aşamada, tam 30 yıldır ÇSG’yi destekleyen “kadrolu sponsor”umuz Pehlivan Reklam/yurtsever işadamı Mehmet Pehlivan yetişti imdadımıza.
Kurgu bu. Çıktık yola…
Kuşkusuz, bu işleri yapmak için muhabirlikten editörlüğe, amatörlükten öte özverili bir kadro gerekiyordu, onu da kurduk; kardeşlerimiz sağolsun. Emeklerinin yanına yüreklerini de koydular.
Başta ben, ÇSG Genel Sekreteri Hülya Başak Ekmekçi, ÇSG Genel Koordinatörü Asuman Söylemez, Yürütme Kurulu üyelerimiz Yaşar Ateşoğlu ile Orhan Apaydın, Seçici Kurul üyelerimiz Yaşar Öztürk ile Sevim Sezer olmak üzere bütün ÇSG gönüllüleri kolları sıvadı
Bu işleri bilirsiniz, yükü genellikle mutfaktaki isimsiz kahramanlar taşır. Onlara da selam olsun… Arasta’da akademik çalışmamızın rehberi, öncüsü Adnan Gümüş, İlker Özdemir, Serdar Girginer, elbette bütün ÇSG gönüllüleri bu sanat imecesinin kahramanları olarak Arasta’nın Sesi’ni omuzlayacaklar.
Çetin Yiğenoğlu
İletişim:
Web : www.cukurovasanatgirisimi.com
E posta : cukurovasanatgirisimi@gmail.com
Tel: 0322 352 91 53
